Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesindeki Kıyıkçı Mahallesi, Aslantaş Baraj Gölü'nün inşasıyla 40 yıl önce su altında kaldı. Ancak, bu değişim yerel halk için yeni bir geçim kaynağı yarattı. Mahalle sakinlerinden bir kısmı göç ederken, kalanlar su altında kalan eski mahallelerinin etrafındaki gölde balıkçılıkla geçimini sağlamaya başladı. Özellikle kadın balıkçılar, sabahın erken saatlerinde göle açılıp ağlarını toplayarak yaşamlarını sürdürüyor.

Kadın Balıkçı-1

Kadınların balıkçılıktaki yeri

Kıyıkçı Mahallesi'nde balıkçılık, özellikle kadınların aktif rol oynadığı bir meslek haline gelmiş. Kadınlar, sabahın erken saatlerinde eşleriyle birlikte göl kıyısına gelip, "vira bismillah" diyerek teknelerinin motorlarını çalıştırıyor. Ağlarını suya bırakan kadınlar, öğlene kadar balık topluyor, ardından tuttukları balıkları kasalara yerleştirip toptancılara satıyor.
Balıkçılıkla geçimini sağlayan kadınlar sadece avlanmakla kalmıyor, aynı zamanda yıpranan ağları onarıyor ve yeni ağlar üretiyor. Bu işler, mahalledeki diğer kadınlarla birlikte yürütülüyor ve herkes birbirine yardımcı oluyor.

Gençlerle bir araya gelen Cemil Tugay: Türkiye hak ettiği yerde değil Gençlerle bir araya gelen Cemil Tugay: Türkiye hak ettiği yerde değil

Kadın Balıkçıı

Zorlu ama özgür bir meslek

66 yaşındaki Hatice Kürtül, 30 yıldır balıkçılık yapıyor ve bu mesleğin zorluklarından bahsediyor. Özellikle kış aylarında soğuk havalar ve yazın aşırı sıcaklar, balıkçılığın zorlayıcı yanlarını oluşturuyor. Ancak, Hatice Kürtül, bu meslek sayesinde dört çocuğunu büyüttüğünü ve aile ekonomisine katkı sağladığını ifade ediyor. Her gün, bir gün önceden attıkları ağları toplayan kadınlar, avladıkları balıkları ayırıyor ve toptancılara satmak için hazırlıyor.
Eşi Mehmet Kürtül de 1984 yılından bu yana eşine destek vererek balıkçılık yapıyor ve bu işin zorluklarına rağmen birlikte devam ettiklerini söylüyor. Çift, yıllık balıkçılık yasağı dönemleri dışında her yıl balıkçılıkla geçimlerini sağlıyor.

Ağ üretiminden balıkçılığa

75 yaşındaki Döndü Yiğit, balıkçılıkla geçimini sağlamakla birlikte ağ üretimi de yapıyor. 30 yıldır bu mesleği sürdüren Yiğit, çocuklarını balıkçılık yaparak büyüttüğünü ve evlendirdiğini anlatıyor. Hem balık tutarak hem de ağ yaparak ekonomik katkı sağladığını vurguluyor. 8 ay süresince eşinin belinden ameliyat olması nedeniyle balıkçılığa ara vermek zorunda kaldığını ancak şimdi yeniden eski düzenlerine döndüklerini belirtiyor.
Kadınların bu mesleğe katkısı, yalnızca balıkçılık değil, aynı zamanda ağ üretimi ve onarımı gibi başka alanlarda da kendini gösteriyor. Hilal Yiğit ise çocukluğundan itibaren balıkçılıkla geçimini sağladığını ifade ediyor.

Kadın Balıkçııı

Kıyıkçı Mahallesi'nin balıkları

Balıkçılıkla geçimini sağlayan Kıyıkçı Mahallesi sakinleri, tuttukları balıkları sadece yerel pazara değil, yurt dışına da ihraç ediyor. Balık toptancısı Özkan Türkmenoğlu, mahalleli tarafından tutulan balıkları baraj kenarından veya ev ev gezerek topladıklarını belirtiyor. Balıklar, İran, Irak ve Suriye gibi ülkelere tırlarla gönderiliyor. Yıllık balıkçılık yasağı dönemlerinde, balıkçılar her gün farklı miktarda balık tutuyorlar; bir gün 100 kilogram, başka bir gün ise 500 kilogramdan fazla balık avlanabiliyor.
Kadınların bu süreçteki katkısı, sadece ailelerinin geçimini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yerel ekonomiye de önemli bir destek sunuyor.

Kaynak: Haber merkezi