SAĞLIK

Kış aylarında depresyon riskine dikkat: Uzmanlardan önemli uyarılar

Kış aylarında azalan güneş ışığı ve D vitamini eksikliği, depresyon belirtilerini tetikleyebilir. Psikiyatri Uzmanı Dr. Anıl Talas Özçimen, kış depresyonu hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Abone Ol

Kış aylarında bazı bireylerde depresyon belirtilerinin arttığına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Anıl Talas Özçimen, güneş ışığının azalmasının ve D vitamini eksikliğinin ruh halini olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Özçimen, kış depresyonunun mevsimsel bir duygu durum bozukluğu olduğunu ve bu durumun, özellikle güneş ışığının azalması ve soğuk hava koşullarının etkisiyle tetiklendiğini ifade etti.

Kış depresyonunun sebepleri

Kış depresyonunun, özellikle güneş ışığının azalmasıyla bağlantılı olduğunu belirten Dr. Özçimen, bu durumun beyin kimyasallarını etkileyerek melatonin ve serotonin dengesizliğine yol açtığını vurguladı. Ayrıca, kış aylarında D vitamini eksikliğinin depresyonu tetikleyebileceğini söyledi. Soğuk hava ile birlikte azalan sosyal etkinliklerin ve fiziksel aktivitelerin de depresif duygulara neden olabileceğini dile getirdi.

Depresyon belirtileri ve nedenleri

Depresyon, sürekli üzüntü ve zevk alamama haliyle tanımlanır ve kişinin günlük işlevselliğini olumsuz etkiler. Uzm. Dr. Özçimen, depresyonun belirtilerini; uykusuzluk, iştahsızlık, sinirlilik, yorgunluk ve depresif duygular olarak sıraladı. Depresyonun gelişiminde genetik faktörler, çevresel olaylar, kronik hastalıklar ve stresli yaşam olaylarının önemli rol oynadığını belirtti.

Türkiye’de depresyon oranları artıyor

Son yıllarda Türkiye'deki depresyon oranlarının arttığını ifade eden Dr. Özçimen, pandeminin, sosyal izolasyon ve ekonomik zorlukların depresyon oranlarını artırdığına dikkat çekti. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2020 yılına ilişkin verilerine göre, depresyonun dünya genelinde arttığı, Türkiye’de de benzer bir artış yaşandığı belirtildi.

Kadınlar ve yaş grubunun depresyon üzerindeki etkisi

Depresyonun kadınlarda, erkeklere kıyasla daha yaygın olduğunu belirten Dr. Özçimen, yaşla birlikte depresyon riskinin arttığını söyledi. Ayrıca, eğitim düzeyi yüksek olan bireylerde depresyon oranlarının daha düşük olduğunu ve evli olmayan bireylerin depresyona yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu ekledi.

Depresyonla mücadelede önerilen yöntemler

Dr. Özçimen, depresyon tedavisinde profesyonel tedaviye ek olarak bazı kişisel yöntemlerin de iyileşme sürecine katkı sağlayabileceğini belirtti. Düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek, yeterli uyku almak ve aile desteği almak gibi kişisel çabaların depresyon belirtilerini hafifletebileceğini söyledi. Ayrıca, alkol ve uyuşturucudan kaçınmanın önemine vurgu yaptı.
Depresyon tedavisinde ilaç tedavisi ve psikoterapinin kombinasyonunun en etkili yaklaşım olduğunu belirten Dr. Özçimen, dirençli vakalarda hastaneye yatış ve elektrokonvülsif tedavi (EKT) gibi seçeneklerin de kullanılabileceğini söyledi. Tedavi edilmediği takdirde depresyonun kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde bozabileceği uyarısında bulundu.