Özel Sağlık Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman, sindirim sistemi hastalıkları arasında hastaneye yatışta ilk sıralarda yer alan safra kesesi taşı hastalığına Türkiye'de de sıkça rastlandığını belirtti. Toplumlara göre değişmekle birlikte nüfusun yüzde 6 ila 20’sinde safra kesesi taşı bulunduğunu ifade eden Yaman, tedavinin deneyimli hekimlerce yapılması gerektiğini vurguladı.
Hangi faktörler riski artırıyor?
Yaman, safra taşı oluşumunda rol oynayan başlıca etkenleri şöyle sıraladı:
- Şeker hastalığı
- Obezite
- Kolesterol yüksekliği
- Kadın cinsiyeti
- Ailede safra taşı öyküsü
- Liften fakir, rafine karbonhidrat ağırlıklı beslenme
- Fiziksel aktivite eksikliği
- Çok sayıda doğum
- Uzun süre aç kalma ve hızlı kilo verme
- Alkolik siroz
- Bariatrik cerrahi geçmişi
- Östrojen tedavisi veya doğum
- Metabolik sendrom ve hiperinsülinizm
Farklı organları da etkileyebilir
Safra kesesi taşlarının sadece safra sistemini değil, karaciğer, pankreas gibi organları da etkileyerek çeşitli enfeksiyonlara yol açabileceğini belirten Yaman, “Safra kesesi, karaciğerden salgılanan günlük yaklaşık bir litre safrayı depolayan küçük bir organdır. İçindeki maddelerin dengesizliği taş oluşumuna zemin hazırlar. Bu taşlar; safra kesesi enfeksiyonu, safra yolları iltihabı, pankreatit ya da sarılığa neden olabilir” dedi.
Sessiz taşlar daha tehlikeli olabilir
Safra taşı bulunan kişilerin yüzde 50 ila 70’inde herhangi bir şikâyet görülmediğini belirten Yaman, çoğu vakada taşların karın ultrasonografisi sırasında tesadüfen tespit edildiğini aktardı.
Ancak belirti veren hastalarda şu şikâyetler öne çıkıyor:
- Sağ üst karında ağrı
- Bulantı ve kusma
- Ağrının sağ kürek kemiğine veya iki kürek kemiği arasına yayılması
- Yemeklerden sonra şiddetlenen ağrılar
- Nadir de olsa sarılık ve yaygın karın ağrısı
Belirti veren hastalarda tedavinin cerrahi ile safra kesesinin alınması olduğunu belirten Yaman, belirtisiz taşlarda ise her zaman ameliyat gerekmediğini söyledi. “Ancak hastada bazı kan hastalıkları, 1 cm’den büyük safra kesesi polipi veya obezite cerrahisi planlanıyorsa, cerrahi önerilir” dedi.
Laparoskopik yöntem daha konforlu
Ameliyatta taşların değil, safra kesesinin tamamının alındığını vurgulayan Yaman, laparoskopik cerrahi yöntemin birçok avantajı olduğuna dikkat çekti:
- Daha küçük kesiler
- Daha az ağrı
- Hızlı iyileşme süreci
- Daha kısa hastanede kalış süresi
Yaman, “Hasta, ameliyat günü hastaneye yatırılır, 6 saat sonra hafif gıda alabilir, ertesi gün taburcu edilebilir” diyerek sürecin konforlu geçtiğini ifade etti.