Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Sart beldesinde yer alan Sardes Antik Kenti, tarihin derin izlerini taşıyan eşsiz bir miras. Lidya Devleti’nin başkenti olarak bilinen bu antik şehir, paranın ilk basıldığı yer olmasıyla da dünya tarihine damga vurdu. 5000 yılı aşkın bir süredir çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan Sardes, zenginliği, görkemli yapıları ve Hristiyanlık için taşıdığı dini önemle dikkat çekiyor. Bugün, geçmişin ihtişamını günümüze taşırken ziyaretçilerine zamanda yolculuk yapma fırsatı sunuyor.
Antik çağın zengin ve güçlü kenti
Sardes, Lidya Devleti'nin başkenti olarak bilinir ve paranın devlet güvencesiyle basıldığı ilk yer olmasıyla tarihte özel bir yer ediniyor. Lidya döneminde Paktolos Çayı’nda yapılan altın madenciliği, kenti tarım, hayvancılık ve ticaretin yanı sıra büyük bir zenginlik kaynağı haline getirdi.
5000 yıllık yerleşim yeri
Arkeolojik kazılar, Sardes ve çevresinin 5000 yılı aşkın süredir çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını ortaya koyuyor. Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olan kent, MS 7. yüzyıla kadar aktif bir yaşam alanı olarak varlığını sürdürdü.
Hristiyanlıkta özel bir yeri var
Sardes, İncil’in Vahiy bölümünde Batı Anadolu’daki yedi kiliseden biri olarak anılıyor. Hristiyanlığın batıya yayılmasında etkili olan bu kilise, antik kente dini açıdan da büyük bir değer katıyor.
Görkemli yapılarla donatılmış bir kent
Sardes Antik Kenti, İon düzeninde inşa edilmiş ve günümüze kadar korunmuş olan görkemli tapınaklarından birine ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Roma dönemine ait anıtsal bir hamam-gymnasium kompleksi ile antik dünyanın en büyük havralarından biri bu antik kentte bulunuyor.
Efsanevi “Bronzlu Ev”
Gymnasium’un hemen karşısında, antik dönemin göz alıcı yapılarından biri olan “Bronzlu Ev” yükseliyor. Tmolos (Bozdağ) Dağı'nın eteklerinde yer alan bu yapı, antik dönemin mimari ihtişamını sergileyen örneklerden biri.