Tarihin bilinen en eski uygarlıklarından Sümerler, ilk sayı sistemini geliştirdi. Sümerlerin bu sistemi Babiller ve ardından Akadlar tarafından benimsendi. Sayısal değeri olmayan yerler başlangıçta boş bırakılırken, kafa karışıklığını önlemek amacıyla çift açılı işaretler kullanıldı.
Mayaların sıfır kullanımı
Mezopotamya’daki bu gelişmeler yaşanırken, Amerika kıtasında Mayalar, MS 350’li yıllarda takvimlerinde sıfır benzeri bir sembol kullanmaya başladı. Ancak bu, modern anlamda bir sıfır değildi.
Hintliler ve Brahmagupta’nın katkıları
Sümerlerin sayı sistemi, Hindistan'a ulaştığında Hintliler zaten sıfır kavramına aşinaydı. MS 628'de Hint matematikçi Brahmagupta, sıfır için bir işaret geliştirdi. Gwalior’da bulunan ve sıfırın kullanıldığı yazıtlar bu kavramın kökenine dair önemli kanıtlar sunuyor. Harezmi, sıfırı matematiksel hesaplamalarda kullanarak "sifr" adını verdi. Bu, sıfırın günümüz anlamında ilk kullanımı olarak kabul edilir. Araplardan Avrupa’ya geçen sıfır, İtalyan matematikçi Fibonacci sayesinde kıtada tanındı.
Avrupa’nın karanlık döneminde sıfır
Avrupa'da, kilise baskısı nedeniyle sıfır uzun süre yasaklandı. Ancak ticaretteki kolaylıkları nedeniyle tüccarlar sıfırı gizlice kullanmaya devam etti. 17. yüzyılda sıfır, bilimsel çalışmalarda yaygın olarak kullanılır hale geldi. Sıfır, bugün modern matematik, fizik, mühendislik ve ekonominin temel taşıdır. Stephen Hawking gibi bilim insanları, evreni sıfır toplamlı bir oyun olarak tanımlamışlardır. Dijital dünyada ise sıfır ve birler, bilgisayarların temelini oluşturur.