Türk futbolu son yıllarda pek çok meseleyle boğuşuyor. Bu meselelerin en dikkat çekenlerinden biri, yabancı hakemlerin Süper Lig maçlarını yönetmesi konusu. Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, tarihsel bir öneme sahip olmasına rağmen, bu kez yabancı hakem Slavko Vincic tarafından yönetildi. Ancak Vincic’in Slovenya’dan gelmesi ve aldığı ücret ile ilgili tartışmalar, Türk futbolunun yönetimsel kararlarının sorgulanmasına neden oluyor. Futbol, sadece bir oyun değil; aynı zamanda futbol ekonomisinin, kültürünün ve tarihinin bir yansımasıdır. Dolayısıyla, her kararın arkasında sadece bir "doğru" veya "yanlış" olgusu değil, derinlemesine bir strateji ve düşünce yapısı olmalı.
Yabancı hakem gerçeği: Gereklilik mi, mazeret mi?
Vincic, Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde düdük çaldığında, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarihinin 136. yabancı hakemini izliyorduk. Ancak bu kadar çok yabancı hakem tercih edilmesi, Türk futbolunun bir "yabancı" olarak yönetilmesinin ne denli sağlıklı olduğu sorusunu akıllara getiriyor. Bu tercihlerin, özellikle Fenerbahçe’nin ısrarı ile sürekli gündeme gelmesi, Türk hakemliğinin mevcut durumunun yetersizliğine işaret etse de, problemi çözmeye yetmiyor gibi görünüyor.
Özellikle son yıllarda, Fenerbahçe kulübünün yabancı hakem talebi ve TFF’nin bu talebe kayıtsız kalmayarak bu istekleri yerine getirmesi, futbol dünyasında "yabancı hakem" istemenin çözüm olamayacağını gösteriyor. Eski MHK Başkanı Yusuf Namoğlu’nun "Türk hakemliğinin dibe vurmasını planladılar" açıklaması, belki de Türk hakemlerinin sorunlarının altını çizen en net tespitlerden biri. TFF’nin yabancı hakem kararı, Türk hakemlerine olan güveni zedelediği gibi, yerli hakemlerin gelişim süreçlerini de sekteye uğratıyor.
Yanlış düşünülmüş bir çözüm mü?
TFF’nin, özellikle bazı kulüplerin baskılarıyla bu taleplere boyun eğmesi, Türk futbolunun kendi ayakları üzerinde duramamasına neden olabilir. Süper Lig gibi büyük bir ligde, Türkiye’nin geçmiş başarıları ve futbol kültürü göz önüne alındığında, yabancı hakemlere bu kadar büyük paralar ödemek, daha iyi hakem yetiştirme ve futbolu doğru yönlendirme sorumluluğundan kaçmak gibi bir anlam taşıyor.
Sorunu yanlış yerde arıyoruz
Yabancı hakem uygulaması, belki de Türk futbolunun uzun yıllardır karşılaştığı "hakem hataları" sorununu örtbas etmekten başka bir işe yaramayacak gibi görünüyor. Türk futbolunun gelişmesi, sadece hakemlerin niteliğini artırmakla değil, futbolun her alanındaki sorunların derinlemesine ele alınmasıyla mümkün olacaktır. TFF’nin yabancı hakem getirme konusunda aldığı kararlar, bu sorunun geçici çözümü olmaktan öteye gitmeyecektir. Türk futbolunun gelişebilmesi için kendi sistemini sağlam temeller üzerine kurması gerektiği, bir kez daha gözler önüne serilmektedir.