Bugün Türkiye’de bağımsız gazetecilik için en büyük tehdit, baskıcı rejimler veya ekonomik sıkıntılar değil; dijital dünyayı yöneten devlerin keyfi politikalarıdır. Google, arama algoritmalarını ve Keşfet/Haberler bölümlerini istediği gibi değiştirerek, yıllardır emek veren medya kuruluşlarını bir gecede yok sayabiliyor. İşte biz bugün bununla karşı karşıyayız.

Gazetecilik kolay iş değil. Her gün sabahın erken saatlerinden gecenin bir yarısına kadar koşturan muhabirlerimiz, editörlerimiz, kameramanlarımız ve sosyal medya ekiplerimiz var. Onların emeğiyle oluşturulan haberlerin, Google’ın bilinçli veya bilinçsizce aldığı kararlar nedeniyle görünmez hale gelmesi, basın özgürlüğüne vurulmuş ağır bir darbedir.

BİZİ KİM DUYACAK?

Google’ın uyguladığı bu algoritma değişiklikleri, sadece medya kuruluşlarının görünürlüğünü azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda sektörün temel gelir kaynağı olan dijital reklam gelirlerini de neredeyse sıfırlıyor. Yerel ve ulusal basının en önemli gelir kapılarından biri olan dijital erişim engellenirse, bu medya kuruluşları nasıl ayakta kalacak?

Bir düşünün; her gün büyük emekler verilerek hazırlanan, toplumun haber alma hakkını koruyan içeriklerimiz Google’ın gizli kalmış bir filtresiyle görünmez hale getiriliyor. Biz haberimizi hazırlıyoruz, okuyucularımıza, takipçilerimize, izleyicimize sunuyoruz ama o haberin ulaşması gereken kitleye ulaşmasına engel olunuyor. Bu durum, medya sektörünü sindirmekten başka bir şey değildir.

BİRKAÇ TUŞLA EMEĞİMİZİ YOK EDİYORLAR

Google’ın aldığı kararlarla birlikte haber siteleri ve gazeteler, bir gecede milyonlarca okur kaybetti. Trafiğin düşmesiyle reklam gelirleri azaldı, bir çok medya kuruluşunun yatırımcıları geri çekildi. Bugün birçok bağımsız haber platformu kepenk kapatma noktasına geldi. Kimse çıkıp Google’a "Bu yaptığın neye dayanıyor?" diye sormuyor. Çünkü onların kuralları bizleri bağlamıyor, ama bizim haberlerimiz onların elinde oyuncak olabiliyor.

Şunu açıkça söyleyelim: Biz, yerel ve ulusal basının kan kaybetmesini izlemeyeceğiz. Eğer bu büyük medya tekelleri, bağımsız ve özgür medyayı sindirmeye çalışıyorsa, biz de sonuna kadar mücadele edeceğiz.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ!

Google’ın algoritma değişiklikleri yalnızca Türkiye’de değil, dünya çapında tepkilere de neden oldu. Kanada ve Güney Afrika’da medya kuruluşları bu konuyla ilgili davalar açtı, tazminatlar talep edildi. Peki, Türkiye’de neden bir ses yükselmiyor?

Biz İzmir’de Son Dakika olarak, gazeteciliği dijital çağın en büyük gücüyle buluşturan bir medya kuruluşuyuz. Dijital dünyada yer alırken algoritmalarla değil, halkın gerçek haber alma ihtiyacıyla hareket ediyoruz.

Kimse, bizim emeklerimizin yok sayılmasına izin vermemizi beklemesin. Google’ın bilinçli veya bilinçsiz yaptığı bu uygulamaların, bağımsız basını nasıl köşeye sıkıştırdığını anlatmaya devam edeceğiz.

Ve buradan Google’a da bir mesaj vermek istiyorum. Algoritmalarınızın, küresel medya düzenini tek bir merkeze bağlamasına izin vermeyeceğiz. Biz, varız. Ve var olmaya devam edeceğiz. Tüm cesaretimizle, şerefimizle, namus bildiğimiz gazetecilik ilkelerimizle ve baştan sona tüm ekibimizle haberlerimizi özgürce yayınlamaya devam edeceğiz. Baskıcı tavrınızı ve yanlış politikalarınızı yazmaya da devam edeceğiz.

Cumhur Küçükkahveci

İzmir’de Son Dakika | CEO