Son dönemde gündemi meşgul eden “Asgari ücretle çalışan biriyle evlenir miydiniz?” sorusu, toplumun farklı kesimlerinde tartışılmaya devam ediyor. Ekonomik zorluklar, evlilik kararlarını etkileyen en önemli unsurlardan biri olarak öne çıkarken, bu konu özellikle kadınlar arasında farklı bakış açılarına neden oluyor. TÜİK'in verilerine göre, boşanmaların büyük bir kısmının arkasında yatan sebep ekonomik sıkıntılar. Peki, sevgi ve fedakârlık bu zorlukların üstesinden gelebilir mi?
Kadınların görüşleri
Birçok genç kadın, asgari ücretle geçinmenin günümüz koşullarında zor olduğunu belirterek, bu maaşla evlenme konusunda çekinceleri olduğunu ifade ediyor. Evliliklerinde maddi güvence arayan kadınlar, "Ekonomik kriz bu kadar etkili iken, iki kişi çalışsa bile ev geçindirmek zor" diyorlar. Çalışmayan kadınlar ise bu koşullarda daha da karamsar.
Ebeveynler ne düşünüyor?
Ebeveynler de bu konuya aynı şekilde bakıyor. Çoğu, çocuklarının daha iyi bir hayat standardına sahip olmasını istiyor. Bir anne, "Kızım kendi isteğiyle asgari ücretin biraz üzerinde kazanan biriyle evlendi. Ama ben tercih etmezdim," diye belirtiyor. Maddi durumun, evlilikte uzun vadede büyük sorunlara yol açabileceğini düşünen ebeveynler, gençlerin ekonomik olarak daha iyi koşullara sahip olmasını istiyor.
Sevgi her şeyi aşar mı?
Buna karşın, bazı kadınlar sevginin maddi zorlukları aşabileceğine inanıyor. "Ben evlendiğimde eşim serbest meslek yapıyordu, kazancı belirsizdi. Ama sevdikten sonra her şey bir şekilde aşılır," diyor bir başka kadın. El ele verilerek zorlukların aşılabileceğine inanan bu görüş, fedakârlık ve dayanışmanın evlilikteki önemine vurgu yapıyor.
Ekonomik gerçekler evlilik kararlarını etkilerken, bazıları için sevgi ve dayanışma her şeyin üstesinden gelebilecek bir güç olarak kabul ediliyor. Ancak günümüz ekonomik koşulları, özellikle asgari ücretle geçinen bireyler için evlilik kararlarını daha da zorlaştırıyor.