CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, enerji sektöründeki yapısal sorunlara dikkat çekti. Türeli, kamu mülkiyetinin azalması, yatırımların gerilemesi ve özelleştirmelerin sektördeki dengesizlikleri artırdığına vurgu yaptı.
Kamu enerji alanından neden hızlı çekildi?
Türeli, kamunun enerji sektöründen hızla çekilmesini rakamlarla ele aldı:
Kamu enerji yatırımlarının toplam kamu yatırımları içindeki payı, 2002’de %20,8 iken 2023’te %4,8’e düştü.
Millî gelir içindeki payı ise aynı dönemde %1’den binde 1,8’e geriledi.
Özel sektörün de bu alandaki yatırımlarında benzer bir düşüş yaşandığını belirten Türeli, “Ne kamu ne özel sektör bu boşluğu doldurabildi. 2002’de toplam enerji yatırımlarının genel yatırım içindeki payı %7,7’yken, bugün %1,8’e indi. Bu, stratejik bir sektör için kabul edilemez” dedi.
Talep projeksiyonlarındaki hatalar krize yol açıyor
Enerji talep projeksiyonlarındaki yanlışlıkların sektörde ciddi sorunlara neden olduğunu ifade eden Türeli, şu soruları gündeme getirdi:
İhtiyaçtan fazla üretim lisansı neden veriliyor?
Yanlış projeksiyonlar sektörü nasıl etkiliyor?
Türeli, “Projeksiyonlardaki sapmalar nedeniyle arz-talep dengesi bozuldu. Lisans alışverişlerinin artması, çantacıların sektörü kontrol etmeye başlaması bu hataların bir sonucu” diye konuştu.
Elektrik Dağıtımında Yatırım İhmalleri
Elektrik dağıtım şirketlerinin maliyetlerini düşürmek için gerekli yatırımları yapmadığını belirten Türeli, bu durumun trajik sonuçlara yol açtığını hatırlattı. TEDAŞ’ın denetim eksikliğine dikkat çeken Türeli, “Sözleşmelere uyulup uyulmadığı ciddi bir şekilde izlenmeli” çağrısında bulundu.
Enerji yoksulluğu derinleşiyor
Türeli, hane halklarının artan enerji maliyetlerinden ciddi şekilde etkilendiğini söyledi:
- 2023 seçimlerinden önce 18 TL olan mazot fiyatının bugün 43 TL’ye çıktığını vurguladı.
- Enerji fiyatlarındaki artışın, çiftçi, esnaf ve KOBİ’leri derin bir krizle karşı karşıya bıraktığını belirtti.
Enerji sübvansiyonlarının sosyal yardım sistemleriyle entegre edilmesi gerektiğini savunan Türeli, CHP’nin aile sigortası modeliyle bu sorunlara çözüm sunabileceğini ifade etti.
Stratejik madenlerde Türkiye’nin rolü ne olacak?
Türeli, Çin’le yapılan nadir elementler iş birliği anlaşmasının detaylarının belirsizliğine de dikkat çekti:
“Türkiye, bu stratejik madenler konusunda yalnızca bir tedarikçi mi olacak, yoksa üretimde de yer alacak mı? Bu soruların yanıtı verilmelidir.”
Türeli, enerji sektörünün geleceği için kamunun yeniden belirleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek sözlerini noktaladı:
“Türkiye’nin kaynaklarını verimli kullanması ve stratejik bir vizyon geliştirmesi şart. Bu vizyonu oluşturacak olan ise yine kamu olmalıdır.”