Türk edebiyatının en önemli şairlerinden Nâzım Hikmet, 14 Ocak 1902'de Selanik'te dünyaya gelmiş, çağdaş Türk şiirine kazandırdığı yeniliklerle adını tüm dünyaya duyurmuştur. Eserleri elliden fazla dile çevrilmiş, şiirleriyle hem Türkiye'de hem de uluslararası arenada büyük takdir görmüştür. Ancak, hayatı siyasi fikirleri nedeniyle zorlu bir yolculuk olmuştur.
Hayatı ve sanatı
Nâzım Hikmet, serbest nazımın öncüsü olarak Türk şiirinde önemli bir yere sahiptir. Eserleri birçok ödül kazanmış ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında yer almıştır. Komünist düşünceleri ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyeliği nedeniyle defalarca tutuklanmış, yaşamının büyük bir kısmını cezaevlerinde ya da sürgünde geçirmiştir. Yıllarca hapis yatmış, Türkiye'de 11 ayrı davadan yargılanmıştır.
Soyadı ve vatandaşlık durumu
Doğum adı Mehmet Nâzım olan şair, Soyadı Kanunu gereği 1935’te Ran soyadını almış, 1951'de Türkiye'den ayrılması ve Polonya vatandaşlığına geçmesiyle Borzecki soyadını kullanmaya başlamıştır. Ancak, Nâzım Hikmet, hep babasının adını kullanarak edebiyat dünyasında tanınmıştır. 1951 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmış, bu karar 2009 yılında iptal edilmiştir.
Ölümü ve mirası
Nâzım Hikmet, 3 Haziran 1963 sabahı geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir. Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene çok sayıda yerli ve yabancı sanatçı katılmıştır. Ünlü Novodeviçi Mezarlığı’na gömülen Hikmet’in mezar taşı, "Rüzgâra Karşı Yürüyen Adam" figürüyle ebedileştirilmiştir.