Pakistan’ın kuzey ucundaki Himalaya dağları arasında, 2 bin metre yükseklikteki Hunza Vadisi’nde yaşayan Türkler, sağlıklı ve uzun ömürleriyle dikkat çekiyor. Bilim insanları, tarihçiler ve yazarlar, bu halkın sırrını çözmek için bölgeyi ziyaret ediyor. Peki, Hunza Türklerinin yaşadığı bu olağanüstü uzun yaşamın ardında ne yatıyor? İşte bu sorunun yanıtı.
Hunza Türkleri’nin yaşama sırrı
İddialara göre, Hunza halkı 120, hatta 145 yaşına kadar yaşayabiliyor. Ancak bu durum bir efsane değil. Bilimsel araştırmalar, belgeseller ve edebi eserler, bu uzun ömrün gerçeğini ortaya koyuyor. Bu halk, 100 yaşında ölen birini "genç öldü" olarak değerlendiriyor.
Uzun yaşamın anahtarı: Açlık, egzersiz, doğa
Yazar Sujesh Gopalakrishnan, "Hunza Halkları ve 145 Yaşına Kadar Uzanan Sıra Dışı Yaşamları" adlı makalesinde Hunza Türklerinin uzun ömürlerinin sırrını şu 4 davranışta buluyor:
- Düzenli Egzersiz: Günlük hayatlarında egzersiz yapmak, bu halkın sağlıklı yaşamasına yardımcı oluyor.
- Gönüllü Oruç: Haftada bir gün gönüllü olarak oruç tutuyorlar.
- Sağlıklı Beslenme: Sebzeleri, meyveleri çiğ veya kurutulmuş olarak tüketiyorlar.
- Sıvı Diyet: Zaman zaman yemek yerine sadece meyve suyu içiyorlar.
Modern dünyada "temiz beslenme" olarak bilinen diyet, aslında Hunza Türkleri tarafından yüzyıllardır içgüdüsel olarak uygulanıyor.
Kışın dünya ile bağları kopuyor
Hunza Vadisi'nde kış aylarında yoğun kar yağışı nedeniyle tüm bölge izole oluyor. Aylarca dış dünya ile iletişim kesilse de bu durum, topluluğun daha fazla iç etkileşime girmesini sağlıyor. Doğa ile iç içe bir yaşam tarzı, onlara huzur ve sağlık getiriyor.
Uzun yaşamın sırrı: Hunza altını kayısı
Hunza halkının en çok tükettikleri besin kayısı. Hunza Altını olarak bilinen kayısı, hem cilt bakımının hem de mutfakların vazgeçilmez besin maddesi. Kayısı, yemeklerde yağ olarak da kullanılıyor. Ayrıca, bu halk, doğayla iç içe bir yaşam sürerek, buz tutmuş göllerde bile buz hokeyi oynuyor.
Eğitim ve kültür
Hunza Vadisi, Pakistan'da kız çocuklarının en fazla eğitime katıldığı bölge olarak biliniyor. Okuma yazma oranı ise yüzde 77. Bu da topluluğun sağlıklı ve güçlü bireyler yetiştirmesinde büyük bir etken.
İskender’in torunları mı?
Hunza halkı, fiziksel özellikleriyle dikkat çekiyor. Açık tenli, sarışın ve çekik gözlü olan bu halkın kökenine dair birçok teori mevcut. Bir teoriye göre, Hunza, Büyük İskender’in Hindistan Seferi sırasında geride kalan bir komutan tarafından kuruldu. Bu sebeple, Hunza halkının Avrupa ve Orta Asya ile akraba olabileceği düşünülüyor.
Türklerle akraba olabilirler
Hunza halkının Türklerle akraba olabileceği iddiası, bölgeden geçen İpek Yolu’ndan kaynaklanıyor. Özellikle Buruşo halkının Orta Asya Türkleri ile benzer kıyafetler giymesi dikkat çekici. Ayrıca, her iki halkın da sıkça kullandığı müzik aleti "zurna", bu bağlantıyı güçlendiriyor.