OECD verilerine göre, Türkiye'de ortalama yaşam süresi 2000 yılından bu yana önemli bir artış göstererek 78,1 yıla ulaştı. Bu artış, Türkiye'nin yaşlı bir ülke olma yolunda ilerlediğini ortaya koyuyor. İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Prof. Dr. Alper Şener, yaşlı bireylere yönelik aşılama ve sağlık hizmetlerinin artırılmasının gerekliliğine dikkat çekiyor.
Türkiye'de Yaşam Süresindeki Artış
2000 yılında ortalama yaşam süresi 69,45 iken, günümüzde 78,1'e ulaşarak yüzde 12,46'lık bir artış kaydedildi. Güney Afrika, yüzde 12,97'lik artışla bu alanda ilk sırada yer alırken, Türkiye ise ikinci sırada bulunuyor. Prof. Dr. Şener, yaşlı popülasyonun artmasının, normal popülasyona oranının da yükseldiğini belirtiyor. Bu durum, sağlık sisteminin yaşlı bireyleri koruma stratejilerini yeniden gözden geçirmesini gerektiriyor.
Yaşlı popülasyona yatırımın önemi
Prof. Dr. Şener, yaşlı bireylere yapılacak yatırımların, onların sağlığını koruma ve yaşam kalitelerini artırma açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor. Aşılamaların artırılması, yaşlıların daha uzun süre sağlıklı yaşamalarını sağlamak için kritik bir adım olarak öne çıkıyor.
Erişkin aşılaması için strateji gereksinimi
Türkiye'nin, çocukluk çağı aşılamasında yüksek kapsayıcılığa sahip olduğunu ancak erişkin bağışıklaması konusunda bir strateji eksikliği bulunduğunu belirten Prof. Dr. Şener, yaşlı popülasyonun korunması için özel aşı stratejileri geliştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Önerilen aşılar
Pandemi döneminde ileri yaş grubunun korunmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Şener, mevsimsel influenza ve zatürre aşılarının 65 yaş ve üzerindeki bireylere yapılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, 50 yaş üstündeki bireyler için zona aşısının uygulanmasının önemine vurgu yapıyor. Zona hastalığının, özellikle yaşlı bireylerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade eden Şener, aşıların zamanında yapılmasının önemini vurguluyor.
Türkiye, artan yaşam süresi ile birlikte yaşlı bir nüfusa doğru ilerlemekte. Bu durum, sağlık hizmetlerinin ve aşılamaların yeniden yapılandırılmasını gerektiriyor. Yaşlı bireylerin sağlığını korumak ve yaşam kalitelerini artırmak için yapılacak yatırımlar, ülkemizin geleceği için büyük önem taşımaktadır