Yaz yaklaşırken herkesin ortak derdi bir kez daha gün yüzüne çıkıyor: Can sıkıcı tüyler...
Ve hemen ardından o tanıdık sorgulama başlıyor; “Bunlardan nasıl kurtulacağım?”, “Lazer epilasyon gerçekten kalıcı mı?” “Sonsuza kadar kurtulabilir miyim?”
Sıcaklar bastırmadan, tatil valizi hazırlanmadan, mayo mevsimi gelmeden bu sorunun cevabını netleştirmek istiyoruz. Ama cevabı sanıldığı kadar siyah beyaz değil. Çünkü mesele sadece tüyden kurtulmak değil; beklentiyle gerçeğin ne kadar örtüştüğüyle ilgili. Herkes tek seansla ömür boyu pürüzsüz bir ten hayali kuruyor ama kimse cilt tipini, hormonlarını, kullandığı ilaçları ya da genetik yapısını konuşmuyor. Oysa lazerin etkisi sadece cihazda ya da teknikte değil; kişide başlıyor, kişide bitiyor. Kalıcı mı? Evet, ama neye göre, kime göre?
Lazer epilasyon, tıpkı estetik işlemler gibi kişiye özel sonuç verir. Birinde beş seansta tamamlanır, diğerinde sekiz seans biter, sonra bir yıl sonra yeniden başlar. Çünkü kıllanma sadece estetik bir mesele değildir; hormonel dengesizlikler, polikistik over sendromu, tiroid hastalıkları, hatta stres bile yeniden kıl çıkmasına neden olabilir. Tüyün rengi, kıl kökünün derinliği, cildin tonu… Bunların hepsi lazerin etkisini doğrudan etkiler. Yani reklamda yazdığı gibi “kalıcı çözüm” evet, ama koşullu.
Bir diğer konu ise cihaz farkı. Her lazer cihazı aynı değil. Bazıları açık ten-koyu kıl kombinasyonunda başarılıdır, bazıları esmer tenlerde daha güvenlidir. Ancak çoğu merkez bu farkı detaylıca anlatmaz; çünkü önemli olan “paket satmak”tır. Kimi zaman bir güzellik salonunda, kimliğini dahi göremediğiniz biri eline cihazı alır ve uygulamaya başlar. “Sadece yaz indirimi” ile başlayan bu süreç, ciltte yanık, leke, kıl dönmesi gibi sorunlarla sona erebilir.
İşin en tehlikeli tarafı ise beklenti. İnsan, sonsuza kadar tüylerden kurtulma fikrine öyle bir bağlanıyor ki... Seanslar biterken çıkan tek bir ince kıl bile büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Oysa “kalıcı” demek, “ömür boyu bir daha hiç çıkmayacak” demek değildir. Tüylerin yüzde 80-90 oranında azalması mümkündür, evet. Ama vücudun tamamen tüysüz bir cam yüzey gibi kalacağını sanmak, beklentiyi yanlış kurmak olur.
Bir başka gerçek de şu: Lazer epilasyon bakım ister. Tedavi bitiminden sonra koruma seansları, yılda bir hatırlatma, güneşten korunma gibi detaylar… Kalıcılığın sürmesi için dikkatli olmak gerekir. Yani işlem bittiğinde işiniz bitmiş olmaz.
Sonuç olarak, lazer epilasyon mucize değildir ama doğru yapıldığında büyük konfor sağlar. Kalıcı mıdır? Genellikle evet, ama doğru cihazla, doğru kişiyle, doğru bilgiyle. Her şeyden önce, bu işlemi bir “kurtuluş” değil, bir bakım süreci olarak görmek gerek.
Çünkü cilt de tüy de canlıdır. Onlar bizimle değişir, yenilenir, zamanla evrilir. Kalıcılık da bu değişkenliğin içinde mümkün olur—ama sadece bilinçli kararlarla ve uzman ellerde.