Futbol, tutku demek. Tribünlerin coşkusu, sahadaki mücadele, o son dakika golüyle gelen çıldırma anları… Ama bir de madalyonun öteki yüzü var: Hakem kararları. Kim unutabilir ki 2010 Dünya Kupası elemelerindeki Thierry Henry’nin elle oynadığı o pozisyonu? Hakemler göremedi, dünya gördü, tartışmalar alev aldı. İşte tam da bu anlar, yapay zekayı (YZ) futbola soktu. Peki, YZ futbolu nereye götürüyor? Hakemlerin tahtına mı oturacak, yoksa sadece bir yardımcı mı kalacak? Gelin, sahaya biraz yapay zeka serpelim ve bu soruları masaya yatıralım.
Futbolda teknoloji zaten yıllardır var. Gol çizgisi teknolojisi topun çizgiyi geçip geçmediğini milimetrik hesaplarla söylüyor, VAR sistemi hakemlerin gözünden kaçanı yakalıyor. 2022 Dünya Kupası’nda yarı otomatik ofsayt teknolojisi devreye girdi; YZ destekli kameralar, ofsayt çizgisini saniyeler içinde çizdi, kararlar hızlandı. Teniste Hawk-Eye, basketbolda topun saha dışına çıkıp çıkmadığını tespit eden YZ kameraları… Teknoloji, sporda adeta bir devrim yaptı. Ama futbolda durum biraz karışık. Virginia Lynchburg Üniversitesi’nden Prof. John Eric Goff’un dediği gibi, YZ nesnel kararlar vermede harika—top çizgiyi geçti mi, ofsayt var mı, net! Ama iş, oyuncunun yüz ifadesini okuyup “Bu kırmızı kartlık mı?” demeye gelince, işte orada tökezliyor. Çünkü futbol sadece matematik değil, duygu da demek.
Mesela, bir oyuncunun rakibine kayarken niyeti neydi? Hakem o an içgüdüsüyle karar veriyor; YZ ise bunu henüz çözemiyor. Goff, “YZ’nin insana özgü bu değerlendirmeleri yapabilmesi için daha çok yol var” diyor. Haklı da. Sarı kart mı, kırmızı mı; bu bazen bir robotun değil, insanın hissetmesi gereken bir mesele. Taraftarlar da bu yüzden VAR’a tam alışamadı. Her pozisyonda ekrana bakmak, oyunun ruhunu mu öldürüyor? Goff’a göre, insanlar YZ’nin hakemlerin yerini tamamen alacağına henüz inanmıyor, ama zamanla bazı kararların robotlara teslim edilmesine alışacaklar. Hakemler hata yapar, evet, ama o hatalar da futbolun bir parçası değil miydi?
Etik tarafı ise başka bir tartışma. YZ, hakemlerin işini elinden alır mı? Goff karamsar değil: “Spor dünyasında insan hakemlerin var olmasını umuyorum” diyor, ama dijitalleşmenin sanal spor oyunlarını cazip hale getirebileceğini de ekliyor. Düşünsenize, bir gün gerçek saha yerine yapay zeka destekli simülasyon maçları izlersek? Futbolun o ter kokusu, o çim kokusu kaybolur mu? Endişe büyük, çünkü YZ sadece sporu değil, her sektörü dönüştürüyor. İş kaybı korkusu hakemleri de sardı. Ama Goff’un bir önerisi var: “YZ, hakemlerin yerini almaktan çok, onlarla birlikte çalışabilir.” Yani, sahada hem düdük çalan bir insan hem de ona destek olan bir robot. Kulağa fena gelmiyor, değil mi?
Gelelim asıl meseleye: YZ futbolu daha adil mi yapacak, yoksa ruhunu mu çalacak? Benim fikrim şu: Teknoloji, adaleti artırıyor, evet—Henry’nin elini yakalayabilirdi mesela. Ama futbolun güzelliği kusurlarında. Maradona’nın “Tanrı’nın Eli” golü, YZ olsaydı iptal olurdu, ama o gol futbol tarihine yazıldı. Belki de YZ’yi bir yardımcı olarak tutup, son sözü insana bırakmalıyız.