Süleyman Ferit Bey, 1885 yılında İzmir’in İkiçeşmelik semtinde Şerif Ali Çıkmazı'nda dünyaya geldi. Süleyman Ferit Bey’in babası Hacı Hafız Şakir Efendi, İzmir Şehremaneti (Belediyesi) Başkantarcısı’ydı. Annesinin adı Şerife Hanım’dı. Süleyman Ferit Bey, Hamidiye İlkokulu, Rüştiye Ortaokulu ve 12 yaşında girdiği Sultani İdadisi’nden 1900 yılında mezun oldu ve eczacılık öğrenimi için İzmir’den İstanbul’a geldi. 1900 yılında 15 yaşında girdiği Tıp Fakültesi Eczacılık Yüksek Okulu’nu (Tıp Medresesi Fenn-i İspençiyari Şubesi) 18 yaşında İzmir’in diplomalı ilk eczacıları arasına girerek, 1903 yılında en genç eczacı olarak mezun oldu.

İstanbul'da ilk özel Türk eczanesini açan Hamdi Bey'in laboratuvarında çalışan Süleyman Ferit bey, 1903 yılında İzmir'deki Guraba-i Müslimin Hastanesi’ne ikinci eczacı olarak atandı ve görevi boyunca günde 16 saat havanda ilaç döverek üretim yaptı. Guraba-i Müslimin Hastanesi’ndeki ilk devlet görevi, Süleyman Ferit Bey’in kişiliğini ve düşünce yapısını çok etkiledi. Süleyman Ferit Bey, ülkesinin ve vatandaşların durumunu yakından öğrenme fırsatı buldu. Bu yıllarda Süleyman Ferit Bey aynı zamanda İzmir’de Aristoteles Eczanesi’nde sorumlu müdürlük yaptı. 1905 yılında Başeczacı olarak görev aldı. 1909 yılında ise ilk özel eczanesi “Eczane-i Umumi”yi satın alması nedeni ile devletteki görevinden ayrıldı. Eczanenin ismini daha sonra Kanaat Eczanesi olarak değiştirdi. Genç yaşta elde ettiği laboratuvardaki başarıları nedeniyle kendisine İzmir Vilayeti Genel Meclisi tarafından kendisine Eczacıbaşı unvanı verildi. İzmir’in ilk ilaç üreten Türk eczacısı Süleyman Ferit Bey, Eczane-i Umumi’deki çalışmaları ile ilaç yapımı konusunda Ege Bölgesi’nde önemli bir üretim sürecini başlatan kişi oldu. Kemeraltı’ndaki tarihsel “Şifa Eczanesi”ni 1911 yılında satın alan Süleyman Ferit Bey, bir yandan da Kemeraltı'ndaki Birinci Beyler sokağındaki laboratuvarında kolonya üretimine başladı. Bu ürünler arasında büyük beğeni toplayan markalardan bazıları şöyle: İlaçlar: Ferit Kuvvet Şurubu, Ferit Nane Ruhu, Ferit Hafakan Ruhu, Ferit Diş Suyu, Ferit Selamet Nezle İlacı, Ferit Kudret Hapı, Ferit Asit Borik Merhemi, Ferit Oksitdözenk Merhemi, Nasır Kremi. Kişisel Bakım Ürünleri: Ferit Saç Suyu, Briyantin, Ferit Tuvalet Pudrası, Ferit Yağsız Krem, Acı Bademli Gece Kremi, Ferit Diş Macunu, Talk Pudrası, Çiçeksuyu, Gülsuyu, Tuvalet Sabunu, Katranlı Sabun, Ferit Sterilize Pamuk ve tabii ki İzmir kentinin simgesi olan Altın Damlası idi. Eczacıbaşı Süleyman Ferit Bey, 1911 yılında, İzmir’in tanınmış tüccar ve işadamlarından Caferizade Kemal Bey’in büyük kızı Saffet Hanım ile evlendi. Melih, Nejat, Vedat, Kemal, Haluk ve Şakir isimlerinde altı çocuk babası olan Süleyman Ferit Bey, başarılı çalışmaları nedeniyle verilen “Eczacıbaşı” unvanını 1934 yılındaki soyadı kanunuyla birlikte soyadı olarak kabul etti. Soyadı kendisine Atatürk tarafından verildi. İzmir'in sağlık sorunları için yeni ürün geliştirmenin yanı sıra Birinci Dünya Savaşı döneminden itibaren sosyal çalışmalara yoğunluk verdi. Örneğin, savaş döneminde İzmir Askeri Hastanesi'nde çalıştı. 1933 yılında İzmir Milli Kütüphane'nin yeniden açılmasına katkıda bulundu. Ayrıca, Kahramanlar'da bulunamn Süleyman Ferit Eczacıbaşı Verem Dispanseri, İzmir Huzurevi Kemal-Şefika Caferi Pavyonu, Kızılay İzmir Şubesi ve Kan Merkezi, Bayraklı Süleyman Ferit Eczacıbaşı İlkokulu, Karataş Hacı Şakir Eczacıbaşı Ortaokulu, Cicipark Sedat Eczacıbaşı Ana ve Çocuk Sağlığı Merkezi, İkiçeşmelik Şerife Eczacıbaşı İlkokulu, İzmir Devlet Hastanesi Saffet Eczacıbaşı Anestezi ve Reanimasyon Servisi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Kürsüsü Onkoloji Kliniği gibi katkıları İzmir'e hiçbir karşılık beklemeden sunmuştur. Süleyman Ferit Eczacıbaşı, 18 Nisan 1973'te, 88 yaşında İzmir'de vefat etti. Kemeraltı Çarşısı'ndaki Şifa Eczanesi'nde eczacılık mesleğini 60 yıl boyunca devam ettirerek tüm İzmirlilerin gönüllerinde taht kurmuş olan Eczacıbaşı Süleyman Ferit Bey, İzmir'in sembol isimlerinden birisi olmuştu.

Izsu Alt Yapı Milyon (8)

Aynı zamanda Altınordu Spor Klübünün kurucularından olan Süleyman Ferit Bey, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından Kurtuluş Savaşı nedeniyle duran spor faaliyetleri yeniden canlanmış, Karşıyaka (1912) ve Altay'ın (1914) yanına Eşrefpaşa'da Altınay, Mısırlı Caddesi'nde ise Sakarya kulüpleri eklenmişti. İzmir'in en köklü ailelerinin bulunduğu Basmane-Tilkilik-Namazgâh semtlerinde ise herhangi bir spor kulübü kurulamamıştı. Semt gençlerinden Mustafa (Balöz), Hüseyin (Yurdakul) ve Mehmet Hancıoğlu’nun (Hoca Mehmet) girişimleri ve semt sakinlerinden Doktor Hacı Hasanzade Ethem Bey aracılığıyla bu bölgede de bir spor kulübü kurulması fikri, Ragıp Paşa Kıraathanesi'nde toplanan semtin diğer büyüklerine anlatıldı. Herkesin hemfikir olması üzerine konu Hacı Hasanzade Ethem ve Doktor Cevdet Fuat Beyler tarafından Süleyman Ferit Bey’e de anlatıldı. Süleyman Ferit Bey, Tilkilik-Hatuniye-Namazgah ve İkiçeşmelik semtlerinin yabancısı değildi. Köklü İzmirlilerin oturduğu bu semtleri ve insanlarını iyi tanıyor, içlerinde Kuvayı Milliye yıllarında kader birliği yaptığı insanların olduğunu biliyordu. Arkadaşlarına hemen bu işin yapılması gerektiğini anlattı. Klüp ilk kurulduğunda Zafer, Hilal ve Kurtuluş isimleri üzerinde duruldu. Süleyman Ferit Bey, “Ben de bir Türk ismi buldum, Yine büyük bir Türk İmparatorluğu olan Altınordu ismini kulübün adı yapalım” fikrini ortaya attı. Bu teklif kabul edilerek kulübün ismi Altınordu olarak tescillendi. Süleyman Ferit Bey ise Altınordu’nun hem isim babası, hem de kurucu başkanı olmuş oldu.

Bugünlerde Eczacıbaşı Holding'i bilen çok ama Süleyman Ferit Bey'i bilen İzmirli sayısı bir hayli az. Süleyman Ferit Eczacıbaşı gibi değerlere daha fazla önem verilmesi dileğiyle...